Hakan Albayrak’tan ‘Atatürk Yaşasaydı…’ Güzellemelerine Eleştiri

‘Atatürk YaÅŸasaydı…’
Hakan Albayrak / Karar Gazetesi

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın “Atatürk yaÅŸasaydı referandumda ‘evet’ derdi” iddiasından hiç hoÅŸlanmadım.

Erbakan hocamızın “Atatürk yaÅŸasaydı Milli Görüşçü olurdu” iddiasından da hiç hoÅŸlanmamıştım.

Ben ÅŸahsen “Atatürk”e ve “Atatürkçülük” davasına karşı olduÄŸum için önce Erbakancı ve sonra ErdoÄŸancı oldum.

Nasipse 16 Nisan’da yapılacak olan anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi referandumunda tercihimi ‘evet’ten yana kullanma kararım da her ÅŸeyden evvel ve her ÅŸeyden ziyade bu karşıtlığa dayanıyor.

(Umuma şamil bir racon kesmiyorum burada; sadece kendi hikâyemi anlatıyorum.)

***

Bana göre esas cumhuriyetin -gerçekten cumhura dayanan bir devletin- kuruluÅŸunu müjdeleyen ve dolayısıyla jakoben Kemalist paradigmanın çöküşünü ifade eden 15 Temmuz Devrimi’nden sonra AK Parti Genel Merkezi binasına devasa bir “Atatürk” posteri asıldığı vakit ÅŸu satırları yazmıştım:

“O posteri oraya 15 Temmuz’dan sonra asanlar herhalde büyük bir uyanıklık göstererek mevcut ve potansiyel darbecileri ‘ofsayta’ düşürdüklerini zannediyorlar; fakat yaptıkları ÅŸey ‘Siyasette meÅŸruiyetin yegâne zemini Atatürkçülüktür, Atatürkçü olmayan hareketler gayrimeÅŸrudur’ anlayışını beslemekten ve dolayısıyla milli iradeye ‘Atatürkçü’ müdahaleleri mümkün kılan atmosferin bekasına hizmet etmekten baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil.”

ErdoÄŸan’ın yukarıda mezkûr beyanı ve son zamanlarda sıklıkla yaptığı “Gazi” vurgusu da “Atatürk” kültünü beslemekten baÅŸka bir iÅŸe yaramayacaktır.

ErdoÄŸan muhalifi “Atatürkçüler”, ErdoÄŸan “Atatürk”e iltifat etti diye ErdoÄŸan’ı takdir etmezler -bilakis “Vay takiyeci vay!” diye tahkir ederler- ve neticede kendi kalemize gol atmış olmakla kalırız.

Madem Yeni Türkiye’ciyiz, öyleyse bütün yolların “Atatürk”e çıktığı Eski Türkiye’nin deÄŸirmenine su taşıyıp durmayalım.

Allah aÅŸkına bırakalım artık ÅŸu ‘Biz de Atatürkçüyüz’ ve dahî ‘Esas Atatürkçü biziz’ ve hatta ‘Atatürk de bizci’ söylemlerini!

Ne alâkası var Allah aşkına?

Ä°slam’ın “Arap dini” diye anıldığı, Ezan-ı Muhammedi’nin yasaklandığı, bizim gibilerin “mürteci” diye ipe çekildiÄŸi “Atatürk Türkiyesi” nere, Yeni Türkiye nere?

Türk ırkının “ari”liÄŸini ispat maksadıyla kafataslarının ölçüldüğü, Kürt’ün Kürt olarak itibar görmediÄŸi “Atatürk Türkiyesi” nere, Yeni Türkiye nere?

Osmanlı mirasının aÅŸağılandığı “Atatürk Türkiyesi” nere, Yeni Türkiye nere?

Garp âleminin tapılacak bir put gibi görüldüğü “Atatürk Türkiyesi” nere, Yeni Türkiye nere?

OligarÅŸik zümrelerin, askerî cuntaların “Atatürk” namına milletin ensesinde boza piÅŸirebildiÄŸi Eski Türkiye nere, Yeni Türkiye nere?

Yapmayın!

***

Ne zaman böyle ÅŸeyler yazsam düne kadar “Ä°slamcı” olan kimi AK Parti’lilerden basbayağı “Atatürkçü” tepkiler alıyorum, dikkat!

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın herhalde ultra “Atatürkçü” muhalefetin ÅŸiddetini azaltmak için ilm-i siyaset namına ve bir nevi ‘diplomatik incelik’ niyetiyle yaptığı “Atatürkçü” çıkışlar o cenahın muhalefetini azaltmıyor, ama liderlerinin her dediÄŸini kelimesi kelimesine öpüp baÅŸlarının üstüne koyan kimi AK Parti’lileri “Atatürkçülük”e kazandırabiliyor…

Demokrasi var, hürriyet var, isteyen “Atatürkçü” yahut “Kemalist” olabilir; AK Parti seçmenleri ve dahî mensupları arasında kendilerini böyle tanımlayan kimselerin bulunması da olmayacak ÅŸey deÄŸil; ama biz (“Ä°slamcılar” yahut “Milli Görüş kökenliler”) öyle olamayız kardeÅŸim!

Olabilirsek de ancak eşyanın tabiatına aykırılık pahasına olabiliriz.

“Ä°slamcılar”ın, “Milli Görüşçüler”in, “Muhafazakâr Demokratkar”ın siyaset dünyasındaki varoluÅŸ sebebi esasen “Atatürkçü” / “Kemalist” tahribatı gidermektir zira.

***

“Ne yani, Senin yaptığın gibi Atatürk’e ikide bir laf çakıp lüzumsuz yere tepki mi çekelim Hakan efendi?”

Yok, başınıza silah dayayıp “Atatürk”e baÄŸlılık bildirmenizi isteyen kimsenin olmadığı Yeni Türkiye’de ikide bir “Atatürk”e baÄŸlılık bildirmeyin yeter; o topa hiç girmeyin, hele durduk yerde kendiliÄŸinizden hiç açmayın o konuyu.

Bu vesileyle bir de kitap tavsiyem olacak:

“KEMALÄ°ST YALANLAR”

Müellifi: Güzel ağabeyimiz Yavuz Bahadıroğlu

Yayıncısı: Nesil

Okuyalım, okutalım.